2
1

2
1


2
ÇOCUK PSİKOLOJİSİ SORUNLARI
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1


2
1

2
GENÇLİK PSİKOLOJİSİ SORUNLARI
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1


2
1

2

BEYOĞLU BELEDİYESİ İLE BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ MUTLU AİLELER MUTLU ÇOCUKLAR SEMİNERLERİMİZİ TAMAMLADIK.
1

2
1

 

.: Köşe Yazıları :.

OKUL KORKUSU2

ÖNEMLİ VE SIK GÖRÜLEN BİR PSİKOLOJİK PROBLEM OLARAK OKUL KORKUSU
Çocuğa okula başlamanın çok heyecan verici olduğunu anlatın ki okulu merak etsin. Onu cesaretlendirin ve büyüdüğünü anlatın. Bu büyüme denen şeyin iyi, olumlu, istenilen ve kazançlı bir şey olduğu, çocuğa kendi okul anılarınızdan hoş, esprili örnekler verilerek anlatılmalıdır. Bazen çocuk okula başlama ile birlikte bir belirsizlik, bir kaygı yaşayabilir. Ne oluyoruz, acaba ailemden tamamen mi ayrılacağım diye bir paniğe kapılabilir. "Ailem beni terk mi ediyor, acaba onları üzdüm veya kızdırdım mı" diye korkuya kapılmış olabilir. Böyle bir durumda oldukça sakin olun. Hoşgörülü, kararlı ve sabırlı olduğunuzu çocuğa gösterin. Anne ile baba aynı kararda ve tavırda olmalıdır. Anne zorlama taraflısı olur baba ise bir süre gitmesin derse, çocuktaki karasızlık, şaşkınlık daha da artacaktır. Böyle bir durumda ebeveynler ortak kanıda ve ortak tavırda olmalıdır. Çocuktaki bu tepkinin altında neler olduğunu anlamaya çalışmalıdır. Pek çok çocuk okula başlarken bu tür endişelere kapılmıştır. Bu tür endişeleri aşmanın mümkün olduğunu bilmeli ve kesinlikle korkuya kapılmamalıdır. Öğretmenle işbirliği yapmak ve bir psikologdan yardım istemek yapılması en doğru tepkilerdir. Çünkü olay ilk hafta halledilmezse daha uzamasına, müzminleşmesine ve tarafların üzülüp yorulmasına sebep olur. Çocuk karşısında karalı, heyecan ve paniksiz, sakin ama anlayışlı tutum istenilen davranış biçimidir. Aileden istenilen, kızmadan, zorlamadan, baskı yapmadan sakin olmaya çalışarak çocuğu anlamaya çalışmaktır. Aşırı heyecan yaratarak veya ağlayarak ortamda kaygı ve panik oluşturmamaktır. Aileye, çocuğun gösterdiği ağlama, direnme, okula gitmek istememe tepkisinin geçici olduğu, kısa bir süre sonra her şeyin normale döneceği anlatılmalıdır. Yapılacak bir başka şey de çocukla birlikte okula gitmek fakat okul bahçesinde çocuğu öğretmene teslim ettikten sonra ayrılmaktır. Beklemek, oyalanmak, onunla derse girmek olayı uzatacak ve daha istenmeyen boyutlara götürecektir. Öğretmen bu konuda bilgilendirilirse kendisi size her konuda yardımcı olacaktır. Okulda çocuğun yüksek sesle ağlaması, sizin arkanızdan bağırması ve sizi bırakmaması, derslere birlikte girmeyi istemesi korku, panik ve şaşkınlık reaksiyonu ile sizi sınavdan geçirme ve sabrınızı ölçme yoludur. Siz okuldan ayrılma cesaretini gösterir göstermez sakinleşebilir. Çünkü bu yaştaki çocuğun arkadaşa ihtiyacı vardır. Ve artık oyuncakla teke tek değil, arkadaşlarla ortak oyun ihtiyacı bu yaşın kendine has özelliğidir. Anneye yapışıklık, aşırı ağlama, bağırma tepkisi göstermek ve annenin ayrılmasına izin vermeme tepkisi zaman zaman yuva çocuklarında da sık sık görülmektedir. Yine yapılması gereken aynı kararlı tutumdur. Eğer bu tutum mümkün olduğunca erken konamazsa daha çok uzun bir süre bu üzücü, istenmeyen tablo devam edecektir. Aile bu üzücü tabloya her sabah katlanmamak için çocuğu yuvaya göndermekten vazgeçeceklerdir. Bu durum, çocuk için önemli bir ortam olan yuva ortamının kazançlarının kaçırılmasına sebep olacaktır. Çünkü üç yaşından sonra ailenin durumuna (ekonomik) bağlı olarak tamgün veya yarım gün yuva ortamının çocuk için olumlu yanları yadsınamaz. Bu durum ilkokulda ortaya çıkarsa, ilkokula göndermemek mümkün değildir. Hatta bazı aileler bu konu yüzünden çocuklarını bir yıl geç bile gönderebilmektedirler. Bu da çocuğun koca bir senesine mal olmasına rağmen bir sonraki yıl ise aynı korku yeniden kendisini gösterebilecektir. Sonuç olarak yuva deneyimi yaşamamış, geniş aile ortamında yetişmiş çocuklarda oldukça sık görülen bu tepki sizin çocuğunuzda da varsa, sakin olun, kesin ve kararlı bir tutum gösterin, öğretmenle yardımlaşın, bu durumun geçici olduğunu bilin; fakat çocuğu suçlamak, korkutmak ve tehdit etmek yoluna gitmeyin. Elden geldiğince okulu çabuk terk etmeye çalışın. Bu durumun çok zor olduğunu anlayabiliyorum. Bu konuda öfke ve kaygılarınızı kontrol etmeye çalışın. Bu çocuğunuz için hayatının en önemli dönemlerinden biridir. Eğer çocuğunuzun okul korkusu 1,5 ayı geçmesine rağmen hala devam ediyorsa mutlaka bir çocuk psikologundan yardım istemekte gecikmeyin.

Köşe yazıları












 
Mart 2024
  Pzt     Sal     Çrş     Prş     Cum     Cts     Pzr  
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31


YETİŞKİN PSİKOLOJİSİ SORUNLARI





































İŞ YAŞAMI PSİKOLOJİSİ SORUNLARI








CİNSELLİK




















 
 

Sitedeki tüm yazılar Uzman Psikolog Alanur Özalp'e aittir. Tüm hakları saklıdır. İzin almadan kullanılamaz.