2
1

2
1


2
ÇOCUK PSİKOLOJİSİ SORUNLARI
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1


2
1

2
GENÇLİK PSİKOLOJİSİ SORUNLARI
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1


2
1

2

BEYOĞLU BELEDİYESİ İLE BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ MUTLU AİLELER MUTLU ÇOCUKLAR SEMİNERLERİMİZİ TAMAMLADIK.
1

2
1

 

.: Köşe Yazıları :.

Yalanlarımız ve yalnızlıklarımız


Içimiz zayifliklarla dolu olsa da hep güçlüyü oynariz. Itiraflarimiz, özellikle de kendi kendimize olan itiraflarimiz en büyük zayifliklarimizmis gibi gelir. Duygularimizi disa vurmak için yanip tutussak ta ona Seni seviyorum dememek için bin dereden su getirir, kendi kendimize Onu seviyorum dememek için içimizden binlerce yalan söyleriz. Gerçek duygularimizi ifade edememenin sikintisi bizi bogsa da ona Senden nefret ediyorum diyemedigimiz için ikiyüzlülük yapar, kendi kendimize Ondan nefret ediyorum diyemedigimiz için içimizden ikiyüzlülügümüzü kendimize mazur gösterecek bin türlü bahane uydururuz. Neden en büyük düsüslerimizi kendimizi en güçlü hissettigimiz zamanlarimizda yasariz ? Çünkü, güçlülük oyunlarimiza en çok kendini kaptiran da, içinde bulundugumuz gerçegi en çabuk unutan da gene biz oluruz. Kendi yalanlarimiza en çok kendimiz inanir, onlari ölesiye savunuruz. Giderek yalanlarimiz kalelerimiz haline gelir. O kalelerin arkasinda kendimizi memnun ve mutlu saniriz. Aliskanliklarimizsa kalelerimizi saglamlastiran en büyük yalanlarimiz olur. Sevmesek de, begenmesek de yanlis olduklarini bilsek de hiç bir konuda gösteremedigimiz kararliligi, aliskanliklarimizi terketmemek konusunda gösteririz. Çünkü ardindan gelebilecek olandan, gelebilecek olanin belirsizliginden, hayatimizi altüst etmesinden, içinde bulundugumuz karanliktan daha beter karanliklara itilmekten, sifirdan baslamaktan, pisman olmaktan, önceki durumumuzu özleyip bir daha asla geri dönememekten korkariz. Içinde bulundugumuz, içimizde bulunan karanliklara ve bunalimlara bile öylesine alisiriz ki kendimizi biraz iyi hissedecek olsak Bir seyler yanlis gidiyor, bu mutluluk gerçek olamaz duygusuna kapilmaktan kendimizi alamayiz. Birileri kalemizin kapilarini biraz zorlasa korkariz herseyi yitirmekten ve açmamakta direniriz. Kapimizi çalanlari tanimazdan geliriz. Gelenin bekledigimiz kisi olabilecegi aklimiza bile gelmez çünkü kendi yalanlarimiz kendi gözlerimizi köreltmistir. Bu yüzden de o çok saglam(!) kalelerimiz ardina kendimizi hapseder, kapilarimizi kapatir kendi yalan ve mutluluk oyunlarimizla memnun yasamimizi sürdürürüz. Çünkü mutsuz oldugunu düsünemeyen insan mutludur der ve o insana imreniriz bir yanimizla. Ve iste tam bu siralarda, kendimizden emin ve yalanci mutlulugumuzla baris içindeyken beklemedigimiz, hesaplayamadigimiz bir rüzgar çikar, beklemedigimiz bir yönden ve hiç hesaplamadigimiz bir hizda eser, o saglam yalanlarla ördügümüz kalemizin surlarini, kulelerini teker teker gözümüzün önünde yikar, yerle bir eder. Biri çikmis, siz tam içeri girip kalenizin kapisini ardinizdan kapatirken, o hiç kimselere açmadiginiz kapinin arasina ayagini koymustur. Siz de aslinda bilinçaltindaki beklentilerinize çok uyan bu durum karsisinda direnememis ve kapinizi açmissinizdir. O, sizi kalenizde zirhinizdan soyunmus bir durumda yakalamis, ve zamanla tüm zayiflik ve duygusalliklariniza, itiraflariniza, oyunsuz, yalansiz dolansiz dogal halinize el koymustur. Ilk düsüsümüzü bu anda yasariz, ardindan da digerleri gelir. Onca saglam oldugunu düsündügümüz kalemiz içerden fethedilmis, onca savunma önlemlerimize karsin savasmadan teslim alinmistir. Önceleri aldatilmislik duygusu içimizi yakar kavurur. Kendi yalanlarimizi görmeye baslariz. Yalnizlik yeminleriniz yalandir. Yalnizliginiza alismis oldugunuz yalandir. Artik sevmeyecegim leriniz yalandir. Bir daha asla asik olmam! lariniz yalandir. Geçen seferki son hatamdi! niz yalandir. Bir daha kimse bana bunlari yasatamaz! lariniz yalandir. Bunlari düsündükçe içinizi pismanliklar doldurur. Hem kendinize verdiginiz onca sözün hepsini teker teker ya da bir anda nasil da geçersiz kildiginizi farketmenin, hem de kendinizi de bunca yalana inandirmanin pismanligi sarar her yaninizi. Öte yandan, fethedilmekten hoslanmisizdir bir yanimizla da ve yavas yavas kendimizi yeni duruma alistirmaya baslariz. Bazan yavas bazen hizli, ama iste degismeye baslamisizdir bir sekilde. Degisimin o karsi durulmaz gücü sizi de önüne katip götürmeye baslamistir çoktan. Siz ya da O farketmese de. Aliskanliklarimizi yavas yavas degistirmeye, hatta onlarin bazilarini tümden terketmeye, sivri yanlarimizi törpülemeye baslar hatta bunlardan hoslanmaya basladigimizi da farkederiz ama hala itiraflardan korkariz. Hem ona hem de kendimize. Aci verecegini düsünür ve bunu hissettiklerimizi hala ne kendimize ne de karsimizdakine belli etmemeye çalisiriz. Düsüslerimizin bazilari bu arada gelmeye baslar. Kendimizle, kendimizdeki degisimlerle o kadar mesgul bir durumdayizdir ki karsimizdaki kisinin ne durumda oldugunun, sabrinin tasmaya basladiginin, ilgisizlik ve umarsizliklara sürüklendiginin farkina bile varmayiz. Geçen zaman içinde yabancilasmaya ve degisik tavirlar sergilemeye baslamistir. Baslangiçta sizi asla kirmayacak gibi görünen kisi sanki o degildir de sizi kirmak için eline geçen her firsati kullanan, komplolar hazirlayan bir insan bulursunuz karsinizda ya da böyle algilarsiniz tavirlarini. Onda da geri dönülmez degisimler baslamistir çoktan ama siz bunlari henüz görmeye ama is isten geçtikten sonra görmeye baslarsiniz. Tam da sizin artik degisimlerinizi ona ve kendinize itiraf edebilecek cesarete sahip olmaya basladiginizda bunlar olmaktadir ama bu noktada son düsüsünüzü yasarsiniz. O çoktan gitmistir. Ve siz zirhsiz, kabuksuz, korunmasiz orada öylece kalakalirsiniz. Ya kendinize yeni bir kale örmek ya da bir zamanlar birakip gittiginiz, kalenizin disindaki o dünyada bir daha, bir daha.denemeler yapmak zorundasinizdir. Ama her durumda o kötücül kehanetlerinizden bazilari dogru çikmistir. Hayatiniz alt üst olmustur. Sifirdan baslamaniz, aliskanliklarinizi yeniden belirlemeniz gerekmektedir. Hayatinizda bir daha hiçbirsey ona rastlamadan önceki gibi olmayacaktir. Gelecek, temiz ve aydinlik bir yaz sabahi gibi aydinlik baslamayacak, aksine geçmisle lekelenmis bir halde baslayacaktir(*) EMRE ÖNDER)MELANKOLI

Köşe yazıları












 
Mart 2024
  Pzt     Sal     Çrş     Prş     Cum     Cts     Pzr  
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31


YETİŞKİN PSİKOLOJİSİ SORUNLARI





































İŞ YAŞAMI PSİKOLOJİSİ SORUNLARI








CİNSELLİK




















 
 

Sitedeki tüm yazılar Uzman Psikolog Alanur Özalp'e aittir. Tüm hakları saklıdır. İzin almadan kullanılamaz.