2
1

2
1


2
ÇOCUK PSİKOLOJİSİ SORUNLARI
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1


2
1

2
GENÇLİK PSİKOLOJİSİ SORUNLARI
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1

2
1


2
1

2

BEYOĞLU BELEDİYESİ İLE BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ MUTLU AİLELER MUTLU ÇOCUKLAR SEMİNERLERİMİZİ TAMAMLADIK.
1

2
1


HİPOKONDRİYAZİS
(Hastalık Hastalığı)


Bedende bir bozukluk olmadığı halde sürekli hastalık kaygıları ve çeşitli bedensel yakınmalarla belirli bir nevroz türüdür. Hipokodriyak belirtiler, ruhsal çökkünlük, şizofreni, paranoid durumlar ve başka nevrotik bozukluklarda sık görülebilir. Hipokondriyak nevrozda ise temel bozukluk, bunaltı ve kaygıdır. Bunların kaynağı, kişinin ilişkilerine, yaşam koşullarına bağlıdır. Ancak bunlar bedene aktarılmış ve bedensel hastalık uğraşlarına dönüşmüştür. Hipokondriyazis, Hipokrat çağından beri kullanılan bir terimdir. Hipokrat, hipokondrium denilen böğüraltı bölgede sık görülen ağrılar nedeniyle böyle bir terim kullanmıştı.

SIKLIK VE YAYGINLIK
Sıklık ve yaygınlığı bilinmemektedir. Bu hastalar psikiyatri dışı hekimlere gider, hekim hekim dolaşırlar. Genç yaşta başlamakla birlikte 40-60 yaşları arasında daha sık görülür. Kadında ve erkekte aynı orandadır. Gelişmekte olan toplumlarda, hipokondriyazis ve başka tür somotoform bozuklukların daha sık görüldüğü kabul edilmektedir. Bizim ülkemizde de sıklıkla karşılaşılır.

BELİRTİLER

  1. Genel Görünüm ve Davranış: sağlıklı bir kişi olarak görüldüğü halde, hasta sıklıkla bedeninin çeşitli yerlerine bir bozukluk, bir ağrı olup olmadığını anlamak için dokunur, bastırır. Elini göğsüne, kalp bölgesine tutar, nabzını yoklar. Hep doktorların yanında olmak, onunla konuşmak isterler.
  2. Duygulanım: Kaygı ve bunaltı çoktur. Bunlar bir hastalığın olduğu veya olabileceği düşüncesine dayanır. Çökkünlük belirtileri görülebilir. Bunun dışında dünyayı umursamaz gibidirler.
  3. Bilişsel Yetiler: Bilinç, bellek, yönelim bozukluğu yoktur. Dikkati hastalık üzerine yönelmiş olduğundan başka konulara kendini veremez, dikkati çabuk dağılır. Algılamada bedensel uyarışlara, fizyolojik işlevlere değişmelere karşı artmış bir dikkat vardır.
  4. Düşünce: Düşünce sürecinde belirgin bozukluk yoktur. Bu hastalıkta asıl bozukluk düşünce içeriğindedir. Hastanın düşünce içeriği hastalık kuşkuları ve kaygıları, hastalık tanıları ile doludur. Bedeninin çeşitli bölgelerindeki bir ağrıya, duyuya aşırı dikkat ve merak vardır.
  5. Fizik ve Fizyolojik Belirtiler: Yapılan muayenelerde ve laboratuar incelemelerinde biz bozukluk saptanamaz. Fakat hastanın öznel yakınmaları sürdüğünden hekim hekim dolaştıkça bu muayenelerin yinelenmesi sık olur. Zaman zaman hastada bunaltıya bağlı çarpıntı, üşüme, terleme, ellerde hafif uyuşmalar, soluk alma güçlüğü gibi belirtiler olabilir.

TEDAVİ

  • Bu hastalar çok iyi muayene edilmeli, gerekli konsültasyonlar yapılmalı ve kesin tanı koyulmalıdır.
  • Hastaya hastalığın açıklanması son derece önemlidir. Genel olarak bu hastalara '' sende hiçbir şey'' yoktur biçiminde bir açıklama yapılır ki, hastalar bu açıklamaya kızar ve kesinlikle güven duymazlar. Hastalık, hastanın kültür düzeyine göre açıklanmalıdır.
  • Hastaya hastalık kuşkusu verecek ilaç yazılmamalıdır. Bazı hastaların sıkıntısı, öfkesi, ruhsal durumu veya depresif durumu için ilaç verilebilir. Fakat ilaçların herhangi organik rahatsızlıkla ilgili olamadığı, ruhsal durum için verildiği belirtilmelidir.
  • Bu hastalar pek çok kez istirahat almış hastalardır ve bu hastalara istirahat verilmemelidir. Bunun yerine çalışarak ve aktif olarak hastalığın üstüne gitmesi sağlanmalıdır.

 

  anasayfa












 
Mart 2024
  Pzt     Sal     Çrş     Prş     Cum     Cts     Pzr  
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31


YETİŞKİN PSİKOLOJİSİ SORUNLARI





































İŞ YAŞAMI PSİKOLOJİSİ SORUNLARI








CİNSELLİK




















 
 

Sitedeki tüm yazılar Uzman Psikolog Alanur Özalp'e aittir. Tüm hakları saklıdır. İzin almadan kullanılamaz.